S.M.M.M Saliha SUVAY (312) 966 0606 İletişim

Eğitim/Yüksek Öğrenim Sektöründe Hizmet İhracı

1975 yılından itibaren, uluslararası öğrenci sayıları genel bir artış eğilimi içerisindedir. UNESCO bilgilerine göre, 2000 yılından sonra %65’lik bir artış göstererek 2009 yılında dünya üzerinde yükseköğrenim gören öğrenci sayısı 165 milyona ulaşmıştır. Küresel Yüksek Öğrenim, kaynak kullanımını ve dünya çapındaki ulusal öğretim kurumlarının yapısını etkileyen bir fenomen haline gelmektedir. Farklı bir ülkeye yüksek öğrenim görmek amacıyla seyahat eden öğrenci sayısı 2000 yılından beri yüzde 65’lik artışla 4.1 milyona ulaşmıştır. Bu rakamın 2020 yılında 7 milyona ulaşması beklenmektedir. Genellikle uluslararası öğrencilerin yoğun olarak seçtiği ülkelere baktığımızda bu ülkelerin gelişmiş ülkeler olduğunu, uluslararası öğrencilerin geldikleri ülkelere baktığımızda ise bu ülkelerin gelişmekte olan ülkeler olduğunu görüyoruz. Bunun en önemli nedeni, gelişmekte olan ülkelerin en büyük eksiği olan yüksek nitelikli iş gücü eksiğini kapatmak istemeleridir. Fakat gelişmekte olan ülkelerde son zamanlarda bu sektörün farkına varıp yaptıkları atılımlar sonucu uluslararası öğrenci çekmeye başlamışlardır. Çünkü, uluslararası öğrencilerin bir ülkeye ekonomik, kültürel, bilimsel açıdan ve ülke prestiji açısından katkıları yadsınamaz derecede önemlidir. Çin ve Malezya bu ülkeler arasında erken harekete geçerek ön sıralarda kendilerine yer bulmuşlardır.

Son yıllarda hizmet ihracatının popülerliğinin artması dolayısıyla gelişmekte olan ülkeler de yaptıkları yatırımlarla (ortak araştırma merkezleri, üniversite işbirlikleri v.b.) pastadan daha fazla pay alma çabası içindedirler. Ayrıca üniversiteler uluslararası akademik hareketlilik ve öğrenci değişimini bilgi paylaşımı, entelektüel yapı inşası hedefinde önemli kazanımlar sağlayacak materyaller olarak görmektedir. Bunların yanında uluslararası eğitim sektörünün genişlemesi, güçlü biçimde beslenen ulusal eğitimin uluslararasılaştırılması, yerel ekonomileri güçlenen ülkelerin odağının kayması dolayısıyla uluslararası öğrencilere çekici gelen ülke sayısının artması ve sanal ve uzaktan eğitim olanaklarının artışı gibi faktörler sektörü rekabete açık ve pastadan pay alan oyuncu sayısı daha fazla hale getirmektedir.

Uluslararası öğrenci hareketliliği, bir öğrencinin vatandaşı olduğu ülkeden ayrılarak eğitimamacıyla seyahat etmesi sonucu oluşan hareketliliktir. Uluslararası eğitim hareketliliği tek tip bir eğitim hareketliliği değildir. Uluslararası eğitim hareketliliğinin çeşitleri vardır.  

-Uluslararası eğitim

- Yabancı dil eğitimi,

- Yüksek öğrenim,

- Mesleki eğitim ve kariyer eğitimi

gibi temel başlıklar altında gruplandırılabilir.

Hizmet sektörü ihracatının, dünyadaki işçi maliyetlerindeki rekabet düzeyinin gelişmekte olan ülkeler lehine bozulması dolayısıyla önem kazandığı göz önünde bulundurularak getirileri de mal üretimine göre çok daha çeşitli faydalar sağlamaktadır. Hizmet sektörünün en önemli parçalarından birisi olan eğitim sektörü de bu bağlamda bir ülke için çok şey ifade etmektedir. Ancak, küreselleşen dünyada artık sadece bir ülke sınırları dâhilinde eğitimden bahsetmek yanlış olur. Artık, eğitim ülkelerin ihraç edebildiği bir hizmet ürünüdür ve bu sayede kendisine katkı sağlamaktadır. Eğitimin uzun dönemli stratejiler geliştirmeye uygunluğundan ve sermayesinin insan unsuru olmasından dolayı uluslararası eğitim, ülkeler için uluslararası arenada söz sahibi olabilmenin yapı taşlarından birisidir. Yapılan yatırım ve ülkeye getirilen öğrencinin uzun dönemli sosyal, siyasal, ekonomik ve akademik katkıları yadsınamaz düzeylere ulaşmaktadır. Uluslararası öğrencilerin bir ülkenin ekonomisine olan katkısı sadece eğitimi süresince ev sahibi ülkede harcadığı para olarak görülmemelidir. Dolaylı katkılarını göz ardı etmek eğitim hizmeti ihracatı nın mal üretimi katkısından farkını anlamayı zorlaştırır.

Türkiye’de yükseköğretim genel olarak devlet kurumları ve özel kurumlar üzerinden yapılmaktadır. Türkiye’de kurulan yükseköğretim kurumları yasaların izniyle kurulmuş, yine yasalarla koruma ve güvence altına alınmışlardır. 4 Kasım 1981 tarihli, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’na göre yükseköğretim: Milli eğitim sistemi içinde, ortaöğretime dayalı, en az dört yarı yılı kapsayan her kademedeki eğitim - öğretimin tümüdür. Yine aynı kanunda yapılan tanıma göre yükseköğretim kurumu olarak üniversite ile yüksek teknoloji enstitüleri ve bunların bünyesinde yer alan fakülteler, enstitüler, yüksekokullar, konservatuvarlar, araştırma ve uygulama merkezleri ile bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne bağlı meslek yüksekokulları ile bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne bağlı olmaksızın ve kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından kurulan meslek yüksekokullarıdır.

İlişkin yönetmeliklerde yapılan tanımlamalara göre Türkiye için ‘uluslararası öğrenci’ ya da ‘yabancı uyruklu öğrenci’, her derece ve daldaki eğitim kurumlarında öğrenim gören veya Türkçe kurslarına katılan T. C. uyruğunda bulunmayan kişidir. Son beş sene içerisinde Türkiye’ye gelen uluslararası öğrenci sayısında gözle görülür artışlar olmaya başlamıştır.

Uluslararası uyruklu öğrencilerin eğitim almak için ülkemize gelmelerini kolaylaştırmak için YÖK son zamanlarda bir dizi kolaylık getirmiştir. Bu çerçevede üniversitelerin talep ettiği yabancı öğrenci kontenjanlarına izin verilebilmekte olup önceki uygulamada mevcut olan Yabancı Öğrenci Sınavı kaldırılmış ve böylece yabancı öğrenci kabulunde aranan şartlar makul seviyelere getirilmiştir. Bu kararlar sonucu uluslararası öğrenci sayılarında son iki yıl içerisinde sevindirici artışlar görülmüştür. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) açıkladığı yüksek öğrenim istatistiklerine göre 2011’de Türkiye’de 7039 yeni uluslararası öğrenci kaydı yapıldı. 2010-2011 öğretim yılı içerisinde Türkiye’de eğitim gören uluslararası öğrencilerin sayısı 25.545 oldu. Bu rakamlar bir önceki eğitim dönemine göre bir artış yaşandığını da ortaya koyuyor. Zira 2009-2010 yılında yeni uluslararası öğrenci kaydı 5100 olmuştu. 2011’de bu sayı yüzde 38 oranında arttı ve 7039’a yükseldi. Bu artış toplam uluslararası öğrenci sayısında da yüzde 20’ye yakın bir büyüme gerçekleşmesini sağladı.

Türkiye’ye gelen uluslararası öğrencilere ilişkin rakamlar incelendiğinde ülkedeki eğitim kurumlarına en fazla ilgiyi Orta Asya ülkeleri öğrencilerinin gösterdiği görülmektedir. 2011 yılında Türkiye’ye en fazla Azerbaycan’dan ve Türkmenistan’dan yeni kayıt gelmiştir. ÖSYM’nin rakamlarına göre Azerbaycan’dan gelen yeni kayıt sayısı 1127 olurken, Türkmenistan’dan yapılan kayıt sayısı ise 1113 oldu. Yeni kayıtlarda yaşanan bu ilgiye paralel olarak ülkedeki en kalabalık uluslararası öğrenci grubunu da Azerbaycan’dan gelen öğrenciler oluşturmaktadır. Tablo 3’de görüldüğü gibi 2012 yılında Türkiye’ye Azerbaycan’dan gelen toplam öğrenci sayısı 4757’tır. Azerbaycan’ı, 4110 öğrenci ile Türkmenistan, 3828 öğrenci ile KKTC takip etmektedir.

Ekonomi Bakanlığı sağladığı destek mekanizması ile yurtdışından ülkemize getirilen yabancı öğrenci sayısını artırılması ve bu sayede hizmet ihracının geliştirilmesini amaçlamaktadır.

 

SUVAY MUŞAVİRLİK

Tahran Caddesi WTC Business Center

No:30/210 Kavaklıdere 06700, Çankaya/TÜRKİYE

M+ 90 (533) 242 32 72 T+ 90 (312) 966 06 06 F+ 90 (312) 427 14 05
info@suvaymusavirlik.com